Mayıs 31, 2009
Şampiyon Beşiktaş
Mayıs 29, 2009
Mayıs 28, 2009
Mistir Spak
Cilveli Kahve
'MANİSALI CİLVELİ KAHVE' PATENT SAHİBİ OLDU Meğer 'cilveli kahve' de varmış. Adından anlaşılacağı gibi sunumu ve tüketilişi çok farklı.Manisa'da eski dönemlerde gelinlik kızlar, evlerine gelen görücülere bu kahveyi ikram edermiş. Bol köpüklü kahvenin üzerine öğütülmüş badem konurmuş. İşte o ''cilveli'' adıyla bilinen Türk kahvesi, patentle koruma altına alındı.Manisa'nın tarihi ve turistik mekanlarından olan Yenihan'da kafe işletmeciliği yapan Tamer Çipiloğlu, cilveli kahveye sahip çıkıp yeniden canlandıran kişi. Eski dönemlerde şehzadeler için de özel olarak hazırlana bu kahve, asıl şöhretini gelinlik kızlarla edinmiş. Gelinlik kızlar evegelen görücülere bu cilveli kahveyi hazırlarmış.
CİLVELİ KAHVE NASIL HAZIRLANIYOR?
CİLVELİ KAHVE NASIL HAZIRLANIYOR?
Cilveli kahve, sunumu ve tüketiliş şekliyle diğer kahvelerden ayrılıyor.Fincana dökülen bol köpüklü Türk kahvesinin üzerine çifte kavrulmuş,öğütülmüş badem ve iki çeşit baharattan oluşan karışım dökülüyor.Kahvenin yanında bir kaşık veriliyor. Kahve içilmeden önce bademler yeniyor. Ardından kahve içiliyor. Köpükle badem ezmesinin karışımı özelbir tat oluşturuyor. Dövülmüş bademin kahvenin dibine çökmemesi için mutlaka çifte kavrulmuş olması gerekiyor.'
CİLVELİ', KORUMA ALTINDA
Unutulmak üzere olan bu içeceği, 6 yıl önce tekrar tanıtmak üzere harekete geçtiklerini bildiren Çipiloğlu, ''Cilveli kahveyi koruma altına almakiçin ilk önce patent çalışmalarına başladık. Patent almak için başlattığımız çalışma, 2 senelik süreçte tamamlandı. Bundan sonra hemcilveli kahveyi tanıtmak hem de benzeri yeni türleri geliştirmek için çalışacağız'' dedi. Çipiloğlu, cilveli kahvenin özellikle yerli turistlerin ilgisini çektiğini, tüketiminin giderek arttığını, bu kültürü unutan birçokManisalının da cilveli kahveyle yeniden tanıştığını belirtti.
Mayıs 27, 2009
İran Gezisi Fotoğrafları (Tebriz 2)
1.Tebriz Çarşısı
2.Şehriyar'ın Kabri
3.Kendovan
4.Kafe. Nefis kavun suyu içerken.
5.Ali Baba Restoran
Yazıları burada
MARDAN OTEL' DEN GEÇEN ÜNLÜLER
Mayıs 25, 2009
İran Gezisi Fotoğrafları (Tebriz)
Fotoğraflar Sondan başa doğru
Esendere sınırında tesettüre giriş. Türk,Belçikalı,Güney Koreli
Miks Kebap
Hammam Restoran Havuzbaşı
Çay Servisi
Yazıları burada
Mayıs 20, 2009
metrobüs
Bugün ilk kez Metrobüse bindim.. Söğütlüçeşmeden taaaaaaa Cevizlibağa gittim.. ilk kez İstanbul' da vapur dışında bir seyahat bana keyif verdi desem yeridir.. inanılmaz hoş.. isterseniz Edirnekapı'da isterseniz Zincirlikuyu' da isterseniz Mecidiyeköy'de aktarma yaparak Avcılar'a kadar gidebilirsiniz. Sessiz, köprüye kadar kendi yolunda ( bu arada, ne kadar çok alt geçit yapılmış..) gidiyor, sonra köprüye giriyor. Medyada otobüslerin hımbıl olduklarını garajda yattıklarını okumuştuk.. Şimdi doğruya doğru eğriye eğri.. ben beğendim. ayrıca otobüsler hımbıl filan da değil.. yokuş çıkarken biraz şişiyor, o kadar.. eh Hollanda gibi tepesiz, yokuşsuz dümdüz bir ülke için yapılmış.. olacak o kadar.. Benden de bu kadar.Sevgiler..
Mayıs 14, 2009
İran Gezisi
9.Mart.2009 tarihli Hürriyet Seyahat Ekinde gördüğümüz İran seyahatini anlatan yazı üzerine İran'a gimeye karar verdik. Ve son Doğu ziyaretimizden kalan Van'ı da bu seyahat planı içine aldık. 31.Martta gittiğimiz Ayvalık'tan 18.Nisanda tekrar İstanbul'a döndük. Van'a Pazartesi akşamı için Vangölü treninde yataklı vagonda yer ayırtmıştık. Trenimiz 20.05'de Haydarpaşa'dan hareket edecek. Ondan önce saat 18 gibi Gar Restoran'a oturduk. Daha önce hiç gelmediğim restoran meğer Kadıköy'ümüzün en güzel meyhanesiymiş. Kıymetini bilememişiz. Bir ufak rakı söyledik. Mezeler -haydari, acılı ezme, beyaz peynir, kavun- ve sıcak gelen paçanga böreği enfesti. Garsonumuz Rize'li Mehmet alem adamdı. Otuzbeş senedir orada garsonluk yapıyordu ve oranın müdavimleri ile çok samimiydi. Mehmet ağzı sürekli dolu olarak servis yapıyordu. Mutfaktan çıkan patates kızartmasından çaktırmadan ağzına bir tane atıyor, masaya çiğneye çiğneye geliyor, birşey sorunca ağzını eliyle kapatıyor, konuşamıyordu. Bize yeni gelen istavritin tavasını tavsiye etti. Biz de tavsiyesine uyduk. Harika bir istavrit tava yedik. Tam kıvamında ve çıtır çıtır pişmişti ve çok lezzetliydi. Bostancı'daki Hatay Restoranla birlikte burayı Anadolu yakasının en iyi meyhaneleri olarak kabul ediyorum. Üçüncüsünü bilmiyorum. Tren saatimiz yaklaşınca kalktık. Murat bizi uğurlamaya gelmişti. Yataklı vagon görevlisi Ahmet nemrut bir suratla biletlerimizi istedi. Verdik. Yerimizi gösterdi. İstediğimiz zaman yataklarımızı açabileceğimizi söyleyip gitti. Yataklarımızı onun açması gerekmiyor muydu. Tren tam bir hayal kırıklığı. Çok eski. Her yeri dökülüyor. Eminim Kazım Karabekir Paşa'da Van'a bu trenle gitmiştir. Kars'a gittiğimiz Doğu Ekspresi ile alakası yok. Buzdolabı yok. Bu tam bir felaket. Biz daha öneki seyahatimizden tecrübeli olduğumuzdan ve bu trende restoran da olmadığını biletlerimizi alırken öğrendiğimizden ekmeğimizi, salamımızı, kaşarımızı, mezelerimizi, kolamızı, biramızı, kuru yemişlerimizi, çayımızı, kahvemizi almış, tam teşekküllü bir şekilde trene binmiştik. Bütün bunları nasıl saklayacağız. Tren çok sıcak. Her şey
Fasulye Ev Yemekleri
Bugün Ayvalık Pazarı dönüşü öğlen yemeğini çarşı içinde yeni açılan Fasulye'de yedik. Muazzez hanımın hem aşçılık hem garsonluk hem de yarenlik yaptığı hayatımda gördüğüm en şirin ve en ev gibi lokantaydı. Daha açılalı çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen Ayvalık'lı burayı keşfetmiş bile. İçeride beş masa kapı önünde bir masalık Muazzez Hanımın inceliğini ve titizliğini yansıtan dükkan gittiğimizde doluydu. Kuru fasulye, pilav ve turşunun hergün bulunduğu dükkanda bu günün yemeği kuzu etli enginardı. Ayvalık bu aralar enginardan yıkılıyor zaten. Daha dün evde baklalısını yemiş olmamıza rağmen bir tane ısmarlıdık. Birde kuru fasulye, pilav ve turşu tabii. Fasulye annemin de yazın yaptığı gibi taze naneli ve taze soğanlı idi. Tek kelimeyle olağanüstü idi. Kuzu etli enginar da çok güzeldi. Ama başta da söylediğim gibi yemeklerin yanısıra en önemlisi mekanın samimiyeti, Muazzez Hanımın sıcaklığı ve tabbi fiatların uygunluğu herşeyin ötesinde önemliydi. Ayvalık'a yolunuz düşerse, öğlen yemeğini mutlaka Fasulye'de yiyin derim. Fasulye Çarşı içinde Eski Gümrük Meydanında Oteller Aralığı Sokakta. 2.Noterin altı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)