Mart 01, 2009

Siyasi Yazı Yazmayacağım

Bu blogda siyasi yazı yazmayacağım. Her gün okuduğum, dinlediğim, seyrettiğim siyasi olaylar için elbette yazacağım ve söyleyeceğim çok, ama çok şey var. Ancak içimden hiçbir şey yazmak gelmiyor. Daha doğrusu artık bazı insanlarla bazı konuların tartışılmasının anlamsızlığını kabul etmiş bulunuyorum. Bu yaşa geldim ama bu tecrübeyi de edindim. Yine de yazmak için kıvrandığım anlarda açıp açıp okuduğum aşağıdaki yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Gökhan Özgün'ün özetleyerek buraya koyduğum yazısı tam olarak benim de düşüncelerimi yansıtıyor.Ayrıca bkz.Ferhan Şensoy'un "Bilimsel, Kurgusal, Güldürüsüz" yazıma gelen yorumlar.

"Masanın üzerine bir taş koyup var mıdır, yok mudur? diye tartışılırsa, inanır mısınız, taşın yokluğu hep kazanır. Taşın yokluğu fikri yüzyıllarca Batı felsefesine bu sayede hükmetmiştir. Taşın varlığını kanıtlamak isteyenler kafalarını taşa vura vura parçalamak zorunda kalmışlardır. Bu bile taşın varlığını kanıtlamaya yetmemiştir. Çünkü taşın varlığını inkâr edenler, ona vura vura parçalanan kafaların varlığını çok daha büyük bir rahatlıkla inkâr ederler.

Taşın varlığını inkâr edebilmenin yarattığı metafizik imkânlar bu topraklardaki mutlak inkârcı siyaset geleneğinin pişkinliğiyle birleşince, öyle bir siyasi iletişim soygunu yapar ki, aklınız hayaliniz durur.

Böyle ‘yarılma dönemlerinde’ karşınızda duran inkârla n’olur tartışmayın. Her tartışma mutlak inkârın zeminine zemin katacaktır. Taş var mıdır, yok mudur? tartışmasından geriye, kayıtlarda, taş var mıdır, yok mudur? ‘objektifliği’ kalacaktır.

Taş vardır. Bunu tartışmam. İlla kayıtlara bir şey geçecekse, bunu tartışmadığım geçsin kayıtlara. Bunu benle tartışmak isteyenden kaçarım. Uzak dururum. Metafizik bir tartışmayı siyasi bir tartışma haline dönüştürenlerden uzak dururum. Özel hayatımda bu tartışmadan uzak durmayı beceremediğim her andan sonra büyük bir hicap, büyük bir pişmanlık duydum. Hep kendimden bir şeyler kaybettim hissine kapıldım.

Taşın varlığını inkâr edenler ne kadar yalnız bırakılırsa, ne kadar kendi kendileriyle tartışmak zorunda kalırlarsa resimleri o kadar hakiki, o kadar net geçecektir kayıtlara. Bırakınız sadetlerine dönsünler. Kendi hamurlarına sizin hamurunuzu katarak resimlerini ‘photoshop’lama imkânı vermeyin onlara.

Çünkü taşın yokluğunu savunanların büyük bir felsefi zaafı vardır. Taşın varlığına referans yapmadan, taşın varlığıyla tartışmadan, var olamazlar. Kendi hallerine bırakıldıkları zaman ister istemez taşın varlığını teyit ederler. Kendi hallerine bırakılmazlarsa, geriye taşın varlığından duyulan büyük bir şüphe kalır. "

2 yorum:

  1. bence sen yazı yazma ya internet kirliliğ rsmen site işgali yapıyorsun siyaset senin neyine be hey dürzüüü

    YanıtlaSil
  2. İşte niçin bu gibilerle tartışılmayacağının kanıtı. Hiç gecikmedi İninden hemen başını çıkardı ve adını bile yazmaktan korkan meczup lafını atıp inine geri döndü. Bunlara internette laf mı yetişir? O taş yok diyor ben var diyorum. Yorumunu silme imkanım var ama silmiyorum. Zira bu yorumu yukarıdaki yazımı ve sevgili Gökhan Özgün'ü sapına kadar doğruluyor. Kendimi bayağı iyi yazar falan hissetmeme yol açıyor bu piç kuruları.

    YanıtlaSil